Bir vaaz nasıl dinlenmelidir? Bu soruyu gereksiz bulabilirsiniz. Vaaz dinlemenin TV izlemekten bile daha kolay olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü pasif bir aktivitedir. Ancak tohum benzetmesinin ardından İsa Mesih şöyle der: ‘‘Nasıl dinlediğinize dikkat edin.’’ (Luk. 8:18) İsa, daha fazlasının verileceğini veya sahip olduğunuzu düşündüğünüz şeylerin bile elinizden alınacağını söylüyor.
Bundan dolayı vaaz dinlemenin hayati bir önemi vardır. Öyleyse nasıl dinleyeceğimizi dikkatle düşünelim. İyi bir vaaz dinleyicisi olmanın 7 yolu vardır:
1. Tanrı’nın konuşmasını bekleyin.
Kutsal Kitap’ı okumak, Tanrı’nın yetkin sesini dinlemek demektir. Petrus, kilisede Kutsal Kitap öğretisi hakkında şöyle yazar: Konuşan, Tanrı’nın sözlerini iletir gibi konuşsun. (1 Pe. 4:11) Vaazı dinleyen ise, bunu Tanrı’nın sözlerini işitiyormuş gibi yapmalıdır.
Gelecek Pazar günkü vaiz için hafta boyunca dua edin. Kendiniz ve cemaat için dua edin. Vaaza mümkün olduğunca fiziksel ve zihinsel olarak hazır gelin. Zihninizi ve kalbinizi susturun ve Tanrı’nın konuşmasını bekleyin. ‘‘Tanrım, konuş benimle. Seni dinliyorum’’ deyin.
2. Tanrı’nın sizden daha iyi bildiğini kabul edin.
Pavlus, ‘‘Öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye katlanamayacaklar. Kulaklarını okşayan sözler duymak için çevrelerine kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar’’ uyarısında bulundu. (2 Ti. 4:3)
Doğamız gereği hepimiz bunu istiyoruz. Vaazın kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlamasını istiyoruz. Ancak Tanrı konuştuğunda, bizleri günahtan dönmeye ve Mesih’e güvenmeye çağırır. Rab, bizleri her türlü pislikten ve her tarafa yayılmış olan kötülükten kurtulmaya ve canlarınızı kurtaracak güçte olan sözü alçakgönüllülükle kabul etmeye çağırır. (Yak. 1:21)
Rab, Tanrı’dır. Bundan dolayı fikirlerimizi, inançlarımızı, yüreğimizi ve yaşamımızı düzeltmeye hazır olmalıyız.
3.Vaizin Kutsal Kitap’a göre konuştuğundan emin olun.
Her vaaz, Tanrı’nın Kutsal Yazılara koyduğu anlamı Kutsal Kitap’tan açmalıdır. Yani her vaaz açıklayıcı olmalıdır ve Müjde’yi açığa vurmalıdır.
Vaizin Kutsal Kitap metnine anlam yüklediği paylaşımlar da vardır. Bazı vaizler bir bölümden paylaşımda bulunurken, bazıları birden fazla bölümden referanslar paylaşır. İlkinin avantajı, bölüm hakkında net bir anlatımda bulunmanın daha kolay olmasıdır.
Vaizin yetkisi görevinden (pastör, müjdeci vb.) ya da güçlü kişiliğinden gelmez. Bu tamamen devredilmiş bir yetkidir. Vaiz, Kutsal Yazılar’a göre konuşur, Tanrı Sözü olmadan vaizin yetkisi yoktur.
Bir arkadaşım, pastör vaaz verdiğinde Kutsal Kitap’ı açacağını ve söylenenlerin nerede yazılı olduğunu soracağını söyledi. Gerçekten iyi bir fikir. Söylenenler gerçekten Kutsal Kitap’ta yer alıyorsa kabul edip tövbe etmeli ve iman etmeliyim, Kutsal Kitap’ta bulunmuyorsa reddetmeliyim.
Vaazdan önceki hafta boyunca bölümü okuyun ve düşünün. Bunun için akademisyen olmanıza gerek yoktur. ‘Ana fikir nedir? Vaazın ve bölümün odak noktası nedir?’ sorularını kendinize yöneltin.
4. Vaazı kilisede dinleyin.
Vaazları telefonunuza indirerek tek başına dinlemek mümkündür. Bu kötü bir şey değil, ama doğru olan şey de değil. Tanrı’nın isteği, halkının bir araya gelmesi (kilise-eklesia, bir araya gelmek anlamına gelir) ve Sözü’nün altında toplanmasıdır. Vaaz dinlemek, ‘ben ve Tanrı’ meselesi değildir; Tanrı’nın bizi şekillendirmesidir. Birlikte işitiyoruz ve birbirimizi sorumlu tutuyoruz. Öyle ki bir araya gelirken Tanrı yolunda yaşamak için birbirimizi yüreklendirerek birbirimize yardım ederiz (İbr. 10:24–25).
5. Her hafta kilisede olun.
Kiliseye düzenli katılın. Bağlılığa karşıt olan bir kültürde yaşıyoruz. Seyirci olarak kenarda kalmak veya dışarı sürüklenmek çok kolay. Ancak ruhsal ailenizle düzenli bir şekilde bir araya gelme sözüne bağlılık önemlidir. Tanrı bizi vaazları dinleyerek kısa zamanda değiştirme sözü vermez. O’nun Sözü zamanla zihinlerimizi, yüreklerimizi ve karakterimizi şekillendirir. Mesih’in ilanını düzenli olarak duymaya ihtiyacımız var. Petrus’un dediği gibi, ‘‘Her ne kadar bunları biliyorsanız ve sahip olduğunuz gerçekle pekiştirilmişseniz de, bunları size her zaman anımsatacağım.’’ (2 Pe. 1:12)
Kiliseye katıldığınız ve katılmadığınız günlerin kaydını tutun. Ne sıklıkta uzakta kaldığınıza şaşırabilirsiniz. Hem kendi iyiliğiniz hem de çevrenizdekilerin iyiliği için düzenli olarak kiliseye katılmaya kararlı olun.
6.Kutsal Kitap’ın buyruklarını yerine getirin.
Elçi Yakup, ‘‘Tanrı sözünü yalnız duymakla kalmayın, sözün uygulayıcıları da olun. Yoksa kendinizi aldatmış olursunuz’’ der. (Yak.1:22). Vaazların amacı her şeyi bilmemizi sağlamak değil, bizi İsa gibi yapmaktır. Tanrısal karaktere sahip ‘sözü işiten, onu iyi ve sağlam bir yürekte saklayan ve ürün veren’ kişiler olmalıyız. (Luk. 8:15).
İşitmeye, ibadet etmeye ve itaat etmeye geldik. Pazar vaazından sonra, Tanrı Sözü’ne itaat etmenin somut bir yolunu düşünün ve yazın. Yapmaya başlamak veya yaptığımızı terk etmek için bir neden olabilir. Konuşmak veya susmak için kelimeler olabilir. En önemlisi, yüreğin tutumu veya arzusu olacaktır. Pazar günleri günlük tutmak bu konuda yardımcı olabilir. Zaman zaman geçmişe dönerek ilerlemenizi gözden geçirin. Kendinize Tanrı’nın Sözü’nün içinizde nasıl çalıştığını sorun. Şaşırabilir ve teşvik bulabilirsiniz.
7.Kutsal Kitap’ın buyruklarını yerine getirin ve sevinin.
‘‘Bugün sesini duyarsanız, yüreklerinizi nasırlaştırmayın’’ (Mez.95:7-8). İbraniler’in yazarı Mezmurlar’dan alıntı yaparak aynı şeyi tekrar hatırlatmaktadır. (İbr. 3:15). Ardından sevinin. Mesih’te sahip olduğunuz şeyler için sevinin, adınızın yaşam kitabında yazılı olmasından dolayı sevinçle coşun. Ruhsal ailenizle vaaz dinlerken her zaman, içten bir tövbe, taze bir güven ve Kralınıza yürekten bir itaat zamanı olsun.
KAYNAKÇA: https://www.thegospelcoalition.org/article/7-ways-to-become-a-better-sermon-listener/