Kutsal Kitap’a Göre Vaaz Vermenin Amacı, Temeli ve Doğası
263 views

Vaaz vermek, hem bir gereklilik hem de bir ayrıcalıktır. Kutsal Kitap’a dayalı bir vaaz, Tanrı’yı ​​hoşnut kılar, Mesih’in çarmıhından temellenir ve Kutsal Ruh tarafından güçlendirilir. Yeryüzündeki hiçbir güç, bunu Tanrı’nın belirlediği amaçlarından alıkoyamaz.

Vaaz vermek önemlidir. İnancına bağlı Hristiyanlar bu gerçeği bilir, vaizlerse bunun ağırlığını ve sevincini her hafta hisseder. Tanrı’nın Sözü, Tanrı’nın vaizlerini yaşayan gerçeği açıklamaya çağırır. İyi haberi duyurmak ürkütücü, teşvik edici veya moral bozucu olabilir. Ancak kilisenin gelişmesi ve Tanrı’nın lütfu olan Müjde’nin yayılması için gereklidir. Pavlus, ‘‘Müjde’yi yaymazsam vay halime!’’ dedi. (1.Ko. 9:16).

Tüm vaazlar Tanrı tarafından onaylanmalı ve amaca yönelik olmalıdır. Sözler çok önemli, hayat çok kısa ve sonsuz yaşam, kürsüde zaman harcamak için çok uzundur. Üzülerek söylüyorum ki, bir vaiz, eğlenceli ve popüler bir konuşmacı olabilir, ancak tanrısal bir vaiz olmayabilir. Yaklaşık otuz yıl önce, büyük bir kilisede ünlü bir vaizin vaazlarını dinledim. Bu adam tanınmış bir yazardı, ancak balon vaazlar verirdi. Yani fikirleri güzeldi, ancak çabucak unutuldu. Kutsal Kitap’tan bağımsız olan vaazların hiçbir ağırlığı yoktu. Bu nedenle vaazlarla ilgili yanlışlardan kaçınmak için vaaz etmenin doğasını, etkilerini ve amacını ele almalıyız.

Vaazın doğasının üç unsuru vardır. Bunlar: amacı, temeli ve gücüdür. Vaazın amacı, iman etmeyenlere Rab’bi tanıtmak ve imanlıları sevindirici işler için donatarak Tanrı’yı ​​yüceltmektir (1.Ko.10:31; Kol.3:17). İmanla yürüdüğümüzde, Tanrı’nın yollarına sadık olduğumuzda ve Ruhu’yla yaşadığımızda Tanrı yüceltilir. Bir vaaz, konusu olan Tanrı’yı ​​onurlandırmalıdır. Günahkârlar tövbe ettiğinde ve imanlılar, ruhsal yaşamlarını güçlendirdiğinde Tanrı hoşnut kalır. Ancak insanların beğenileri ve alkışları önemsizdir. (Luk.6:26) Pavlus’un yazdığı gibi, ‘‘Şimdi ben insanların onayını mı, Tanrı’nın onayını mı arıyorum? Yoksa insanları mı hoşnut etmeye çalışıyorum? Eğer hâlâ insanları hoşnut etmek isteseydim, Mesih’in kulu olmazdım.’’ (Gal.1:10)

Vaazın temeli, İsa Mesih’in çarmıhına dayanır. ‘‘Ama biz çarmıha gerilmiş Mesih’i duyuruyoruz’’ (1.Ko.1:23). Sadece Mesih’i ilan etmekle kalmıyoruz, her mesajda Mesih’i hatırlatıyoruz.

Vaazımız çarmıh temelli ve çarmıh merkezli olmalıdır. Pavlus, ‘‘Rabbimiz İsa Mesih’in çarmıhından başka bir şeyle asla övünmem’’ demiştir. (Gal.6:14; Luk 9:23-26). Mesih’in haçı, tüm Kutsal Yazıların merkezidir. Bunu ölümden dirilen İsa’nın bizzat yetkisiyle biliyoruz. ‘‘İsa onlara, ‘‘Sizi akılsızlar! Peygamberlerin bütün söylediklerine inanmakta ağır davranan kişiler! Mesih’in bu acıları çekmesi ve yüceliğine kavuşması gerekli değil miydi?’’ dedi. Sonra Musa’nın ve bütün peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazılar’ın hepsinde kendisiyle ilgili olanları onlara açıkladı.’’ (Luk.24:25-27).

Vaaz vermenin gücü, Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un teşviğinden ve rehberliğinden başka ne olabilir? Tanrı’nın gücünden yoksun en güzel sözler bile hükümsüzdür. İsa’nın göğe alınmasından sonra, öğrenciler Kutsal Ruh’un gücünün inmesini bekledi. (Elç.1) Günümüzde bizler beklemek zorunda değiliz. İsa, burada ve her zaman hazırdır. Mesih olmadan bizler hiçbir şey yapamayız. (Yu. 15:5) İsa, öğrencilerine Kutsal Ruh’u onları teselli etmesi ve gerçeğe yönlendirmesi için göndereceğine söz verdi. 

İsa, Kutsal Ruh’u Gerçeğin Ruhu olarak tanımladı (Yu.16:13, 1.Yu.4:6). Petrus, ‘‘Konuşan, Tanrı’nın sözlerini iletir gibi konuşsun’’ dedi. (1.Pe. 4:11) Müjde, iman eden herkesin ‘kurtuluş gücü’ olduğundan (Roma.1:16), özellikle öğretmenler bunu fark etmeli, değer vermeli ve titizlikle sunmalıdır. (Yak.3:1-3, Yşa.65:16) Kutsal Ruh’un hem meyvelerini hem de armağanlarını sunan Gerçeğin Ruhu, vaaz sırasında her şeyimiz olmalıdır. (Gal.5:22-23; Rom.12:3-8; 1.Ko.12-14; Ef.4:11-13.)

Elçi Pavlus bilgili ve etkili konuşan biriydi, ancak vaaz ederken doğal yeteneklerine güvenmiyordu. Pavlus, Korint’teki Hıristiyanlara şunları söyledi: ‘‘ Sözüm ve bildirim, insan bilgeliğinin ikna edici sözlerine değil, Ruh’un kanıtlayıcı gücüne dayanıyordu. Öyle ki, imanınız insan bilgeliğine değil, Tanrı gücüne dayansın.’’ (1.Ko.2:4-5).

Vaaz vermek, hem bir gereklilik hem de bir ayrıcalıktır. Kutsal Kitap’a dayalı bir vaaz, Tanrı’yı hoşnut kılar, Mesih’in çarmıhından temellenir ve Kutsal Ruh tarafından güçlendirilir. Yeryüzündeki hiçbir güç, bunu Tanrı’nın belirlediği amaçlarından alıkoyamaz.

KAYNAKÇA: https://www.focusonthefamily.com/church/the-purpose-ground-and-nature-of-biblical-preaching/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir