Pazar günleri ibadet hizmeti sırasında Kutsal Yazılar okunur, ilahiler ve dualarla Rab’be övgü sesleri yükseltilir. Cemaat, başlangıçta vaazı oldukça dikkatli dinler. Ama zaman geçtikçe dikkatleri dağılmaya başlar. Telefonlarına bakarlar veya kafaları meşguldür. Tanrı’nın güçlü Sözü, ilgisiz ve dikkatsiz bir kitleye iletilmiş olur. Tanrı Sözü’nü dikkatle dinlemek bir sanattır, ne yazık ki bunun önemi unutulmaya başlandı. Bugün kendimize soralım: Üzerinde hiç düşünmeden ve içselleştirmeden kaç defa vaaz dinledik?
Tanrı Sözü’nü Dikkatle Nasıl Dinleyebiliriz?
- Rab’bin Sözü’nü işitmiş oluyoruz.
Vaazın önündeki en büyük engel, ardındaki ruhsal gerçekliğin farkına varılmamasıdır. Tanrı’nın Sözü konuşulmaya başlandığında etkin olan Rab’bin Ruhu’dur. İsrail’e On Emir verildiğinde, Tanrı halkına Göklerden konuştu (Çık.20:22). Dağda ateş görmenin, gök gürlemelerini ve Tanrı’nın sesini işitmenin dehşetini hayal edin. Bugün vaaz dinlediğimizde ateş ve şimşek görmeyebiliriz, ancak Tanrı’nın Sözü güçlü ve yetkin olmaya devam ediyor. Söz’ün ateşini ve gürlemelerini yüreğimizde hissediyoruz.
Vaaz dinlerken, vaizin görüşlerini değil, Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı’nın Sözü’nü dinlediğimizin farkında olmalıyız.
- Etkin bir şekilde vaazı dinlemeliyiz.
Rab, zihnimizdeki düşüncelerle ilgilenir. Düşüncelerimiz, Tanrı’nın Sözü’ne odaklanmazsa, Rab’bi yüceltme fırsatını kaçırmış oluruz. Romalılar 12:1 şöyle der: ‘‘Öyleyse kardeşlerim, Tanrı’nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrı’yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.’’
Tanrı, Sözü ile zihnimizi yeniler, düşüncelerimizi ve yüreklerimizi yönlendirir. Bundan dolayı Tanrı Sözü’nü dinlemek, aynı zamanda Rab’be tapınma eylemidir. Ancak bu sadece vaaz edilen Söz ile aktif bir ilişki kurarak Ruh’un bizde işlemesine izin verirsek gerçekleşir. Kutsal Yazılar aracılığıyla Tanrımızı etkin bir şekilde dinlemeliyiz.
Vaaz Nasıl Dinlenir?
- Tanrı’nın sesini işitmeye önceden hazırlanın.
İbadette pasif değil, aktif katılımcılar olmaya çağrıldık. Bu nedenle kendimizi zihinsel ve ruhsal olarak Tanrı’nın Sözü ile meşgul olmaya hazırlamalıyız. Yoğun ve karmaşık bir Cumartesi gecesi veya Pazar sabahı, Tanrı’nın Sözü’ne yeterince odaklanmamızı engeller. İbadetten önce yüreğimizi ve zihninizi Rab’den işitmek için hazırlamalıyız. Sessizce Kutsal Yazıları okumalı ve dua etmeliyiz.
- Odaklanmaya çalışın.
Zihnimiz kolayca dağılmaya eğilimli olduğundan, Tanrı Sözü’ne odaklanmanın yollarını aramalıyız. Not tutmak, vaazı aktif olarak dinlemek için yararlı bir yol olabilir. Vaazın ana temasını ve önemli noktalarını belirlemeye çalışmak bize yardımcı olabilir.
Bölümün ana hatlarını ve ayetlerle ilgili düşüncelerimizi yazmak, vaazla etkileşim kurmanın basit bir yolu olabilir. Vaaza odaklanabilmek için cep telefonlarını sessize almalıyız. İbadet sırasında kimin yanına oturacağınıza karar vermek bile, düşünceleriniz üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmanızı sağlayabilir.
- Vaazın ardından Söz üzerinde düşünmeye devam edin.
Vaazın ardından o günkü Sözü başkalarıyla paylaşmaya çalışın. Ailemizle öğle veya akşam yemeklerinde günün mesajı hakkında konuşabilir. Vaazı hatırlamak ve uygulamak için kendimize fırsatlar sağlamak, Tanrı Sözü’nü derin ve kalıcı olarak hatırlamak için önemlidir. Kilise binasından çıkarken, işittiklerinizi arkanızda bırakmayın!
Yalnızken ve başkalarıyla sohbet ederken Kutsal Yazıları düşünün. Öyle ki, Mesih’in sözü bütün zenginliğiyle içinizde yaşasın (Kol.3:16). Rab, Sözü aracılığıyla halkına güçlü bir şekilde konuşur. Tanrı’nın halkı olarak bizler de aktif olarak dinlemeyi öğrenmeli ve Kutsal Yazıların zihinlerimizi yenilemesine izin vermeliyiz.
KAYNAKÇA:
