Facebook’ta birini takip ederseniz, onun hakkında bazı şeyler öğrenebilirsiniz. Nerede okuduğunu, hangi yiyeceklerden hoşlandığını veya geçen yaz nerede tatil yaptığını öğrenebilirsiniz. Ama bu, onu kişisel olarak tanımaktan çok uzaktır. Facebook arkadaşı, kişisel bir arkadaş olmayabilir. Aynı şekilde, İsa hakkında çok şey bilebiliriz ve O’nu arkadaşımız olarak takip edebiliriz, ancak kişisel olarak tanımayabiliriz. O’nun hakkında bilgi sahibi olabiliriz, ama gerçekten tanımıyor olabiliriz.
Vaizler, Mesih’i vaaz etmeden sadece Mesih hakkında vaaz vererek, O’nun hakkında yüzeysel bir bilgi verir. İnsanları kişisel olarak İsa’yla tanıştırmak yerine Facebook’taki sanal ortamı sunabilirler.
Mesih hakkında vaaz vermek
Mesih hakkında vaaz verdiğimizde, İsa’nın kimliği ve hizmeti konusunda gerçekleri aktarırız. Eski Antlaşma’dan paylaşımda bulunuyorsak, İsa’nın peygamberler tarafından önceden işaret edildiğini duyurabiliriz.
İncil’deki teolojik köprüyü Eski Antlaşma’dan Yeni Antlaşma’ya doğru inşa ediyoruz. Yeni Antlaşma’dan vaaz ettiğimizde, O’nun kişiliğinin ve hizmetinin derin boyutlarını açabiliriz. Beden alışını, insani ve tanrısal doğasını, kendini alçaltmasını, yüceltilmesini, kefaretini veya dirilişini açıklayabiliriz. Böyle bir vaaz, teolojiye dayanır ve insanların Kutsal Yazılar’da derinleşmesine yardımcı olur. Maalesef, birçok vaiz tüm işin sadece bu kadar olduğunu düşünüyor. İsa’nın kimliğini ve hizmetini açıkça öğretmişlerse, Mesih’i vaaz ettiklerini düşünürler. Oysaki onlar sadece Mesih hakkında vaaz vermişlerdir. Ancak daha fazlasının yapılması gerekiyor.
Mesih’i vaaz etmek
Bir keresinde bir vaizin, ”Tanrım, karşı konulmaz bir Mesih vaaz etmemde bana yardım et” duasını işittim. Yüreğimizin arzusu bu olmalıdır. Biz sadece Mesih hakkında gerçek bilgileri vaaz etmek istemiyoruz. O’nu sevmeleri, yüceltmeleri, güvenmeleri ve daha yakından tanımaları için Mesih’i vaaz etmek istiyoruz. Mesih hakkında vaaz vermek zihnimizi bilgilendirir, ancak Mesih’i vaaz etmek, ilişkimizi geliştirmemiz için O’nu bize yakınlaştırır.
Elbette Kutsal Ruh, sevindiri haberin insan yüreğini değiştirmesine yardım edebilir. Ancak Ruh, vaizlerin sözleri aracılığıyla çalışır ve onları Mesih’i duyurmaları için görevlendirir. Pavlus şöyle der: ”Her insanı Mesih’te yetkinleşmiş olarak Tanrı’ya sunmak için herkesi uyararak ve herkesi tam bir bilgelikle eğiterek Mesih’i tanıtıyoruz” (Kol. 1.28).
Mesih’i insanların yüreklerine duyurmanın iki yararlı yolu, O’nu insanlara uzatmak ve O’nu insanların önüne kaldırmaktır.
İsa’yı onlara uzatın
O’nu insanlara uzatmak, İsa’yı her şeyden önce ihtiyacımız olan kişi olarak sunmaktır. Yaşam ekmeği ve diri su kaynağı İsa Mesih’i duyuruyoruz. Günahkarlarla, Mesih’in sunduğu bağışlama hakkında konuşuyoruz. Kendini dışlanmış hissedenlerle konuşuyoruz. Öyle ki, bütün insanlar bizi reddetse bile, Tanrı tarafından kabul edilelim. İsa’nın görkemli yüceliğini ve zenginliği bizler uğruna nasıl terk ettiği üzerine zenginlerle ve gururlularla konuşuyoruz. İsa’nın kimliğinin ve hizmetinin bir yönünü alabilir ve bunu insanların belirli günahlarına, ihtiyaçlarına veya arzularına uygulayabiliriz.
Günahınızdan nefret ediyor ve kendinizi suçlu hissediyorsanız, tüm yüreğinizle günahtan kurtulmayı diliyorsanız, bu harika gerçeği bilmeniz gerekir. İsa, sizin gibi hissedenlerin dostudur. Günahınız yüzünden sizi reddetmeyecek veya size yüz çevirmeyecek. O, günahkarlar için geldi. Sizin yerinize suç yükünü üstlenmeye geldi. Hiçbir günah O’nu şaşırtamaz veya sizi reddetmesine neden olmaz. İsa, günahlarınız için ölüme mahkum edildi ve bizim yerimize reddedildi. Böylece O’nunla günahınız, suçunuz ve arzularınız hakkında konuşabilirsiniz. O’nun şimdiye kadar tanıştığınız herhangi birinden daha şefkatli ve anlayışlı olduğunu göreceksiniz. Dahası, sizi özgürleştirebildiğini, aklayabildiğini ve değiştirebildiğini keşfedeceksiniz. Bunu yapabilir, çünkü O, bizler için öldü ve dirildi.
Bu, Mesih’i vaaz etmenin bir yoludur. O’nu insanlara tek Kurtarıcıları ve Rableri olarak sunuyoruz.
İsa’yı onların önüne kaldırın
Mesih’i insanların önüne kaldırmak, O’nu yüceltmektir. Mezmur 8:1 şöyle der: ”Ey Egemenimiz RAB, ne yüce adın var yeryüzünün tümünde! Gökyüzünü görkeminle kapladın.”
O’nun kimliğini ve hizmetini anlatıyor, O’nu övüyor ve yüceltiyoruz. Romalılar 8. bölümde Pavlus bunu, Mesih’in eşsiz sevgisini ilan ederken yapıyor. İsa Mesih, bizim için ölen, bizim için dirilen ve bizleri asla terk etmeyen kişidir. ”Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir” (Rom. 8:38-39). Burada zorunluluk yoktur. Sadece övgü, şükran ve derin güvence için sebep vardır.
Neden günahkar biri olarak Mesih’e dönmelisiniz? Çünkü O, sizleri yargılamayacak bir dosttur. O, senin için canını feda eden ve senin ebedi hükmüne gönüllü olarak katlanan bir dosttur. Ayrıca her şeyi bilen bir arkadaştır. En derin ihtiyaçlarınızı, en karanlık sırlarınızı, en büyük arzularınızı bilir. O, sizi tanıyor ve seviyor. O, asla terk etmeyecek bir dosttur. Asla hayal kırıklığına uğratmaz. Çünkü O mükemmeldir. Mükemmel sadık, mükemmel sabırlı ve mükemmel sevgi doludur. Senden asla sıkılmayacak ve günahların O’nu yormayacak.
Ayrıca karşılaştığınız her türlü ayartıya karşı egemen olan üstün gücün bir dostudur. Bir arkadaş olarak, sizin için sürekli aracılık eder ve göklerdeki Babası’nın tahtının önünde sizin için dua eder. En yüce yerde bulunan bir dosttur. O, ilahi bir arkadaştır. O’nun gibi başka biri olamaz. Filipililer 3:10-11 şöyle der: ”Ölümünde O’nunla özdeşleşerek O’nu tanımak, dirilişinin gücünü ve acılarına ortak olmanın ne demek olduğunu bilmek ve böylece ne yapıp yapıp ölümden dirilişe erişmek istiyorum.” Dinleyicilerimizin yalnızca İsa hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları yetmez. O’nu, eşsiz biri olarak tanımaya, güvenmeye ve sevmeye ihtiyaçları var.
KAYNAKÇA:
Don’t Just Preach about Christ. Preach Christ!
